Sabri Ugan-Ertem Şener-Ali Ece

Eylül 25, 2010, 8:26 pm | Futbol, ozhano, Yorumcu, İngiltere Premier Ligi kategorisinde yayınlandı | 2 Yorum

İzlediğim futbol karşılaşmalarında spikerlerin ya da yorumcuların gerek sahadaki takımların tarihsel değişim ve gelişimleri ile ilgili gerekse futbolcuların hayatları ile ilgili ilginç olayların maç anlatımının arasına serpiştirmelerini destekliyor ve güzel buluyorum. Bunu ilk olarak Şampiyonlar Ligi maçlarını anlatırken topun oyunda olmadığı anlarda Sabri Ugan’dan duymuştum. İlk önce tabi ki her yeniliğin reddedilmesine uygun olacak şekilde “Yahu sen maçını anlatsana, sana ne adamın bilmem nesinden” desem de daha sonra o anların gelmesini daha çok bekler oldum. Ancak harareti yüksek maçlarda bu tip bilgilendirmelerden dolayı çok da küfür yediğinden eminim. Bu furyaya daha sonra Ertem Şener de katıldı. Şener, bu yeniliği bir adım daha ileriye götürdü ve hem maçı anlatıp yorumlarken hem de futbolcunun ya da teknik direktörlerin ebelerine dedelerine kadar inmeye başladı. Tabi bu abartı zaman zaman “işin b.kunu çıkarmak” derecesine ulaştı ama yine de maçlardan önce bu bilgilerin hazırlanması sırasında verilen emeğe saygı göstermemek ayıp olacaktır. Aslında Ömer Üründül, Rıdvan Dilmen vs. gibi işin 4-4-3 ünde 3-5-2’sinde olup kafayı sayılarla ya da taktik bilgilerle sıyırmaktansa bu tip bilgilerin verilmesi insanın hem kafasını yormuyor, hem de stresli zamanlarda tebessümlere sebep olabiliyor izleyicinin yüzünde.
Bu iki önemli isimden bugün izlediğim Man. City-Chelsea maçında yorumcu olarak görev alan Ali Ece’ye gelmek istiyorum. Öncelikle şunu belirteyim ki bugün ilk defa Ali Ece’nin de katılımının olduğu bir maç izledim. Ece zaten duruşundan kıyafetlerine, konuşmasından ilgi alanlarına kadar bilinen futbol yorumcularından farklı bir alanda yer alıyor. Bu yorum olayında da son noktayı o koydu bana göre. Yorumcu dedim ama Ece maç boyunca oyun ile ilgili tek bir yorum bile yapmadı neredeyse. Olaya Mancini-Ancelotti’nin geçmişlerinden girdi, oradan City of Manchester Stadı’nın ve Man. City taraftarının geçmişteki görünümlerinden devam etti, yetmedi Premier Lig’in geçmiş oyuncuları ile bugün sahadaki oyuncuları karşılaştırdı, oradan menejerlik oyunlarına geçti; Football manager ve Championship manager oyunlarından bahsetti. Hatta bir ara kendisi de yaptığının farkına vardı ki gülerek “Oyun hakkında da hiç konuşmuyoruz ama oynuyorlar işte…” diyerek rahatlığını da gösterdi ve sahadaki muazzam mücadeleyi bir kalemde bitirdi. Yani anlayacağınız maç yorumcusu maç haricinde herşeyi anlattı. Sanki eleştiriyormuşum gibi gelmiştir ama tam tersi Ali Ece’nin bu şekilde yayına katılımına bayıldım. Çünkü gerçekten futbol tarihi bilgisi hakkında Türkiye’deki en iyi isimlerden biri O, belki de en iyisi ve hal buyken O’ndan başka birşey beklemek hata olurdu ve diğer yorumcular gibi taktik teknik olaylara girseydi, takımlara teknik direktörlük yapsaydı, bir oyuncuya 2 dakika önce sahanın en kötüsü derken gol atınca bunu yapacağı belliydi türünden yorumculara benzeseydi çok büyük hayal kırıklığına uğrayacaktım. İyi ki o toplara girmedi ya da teğet geçti de kendi kuvvetli olduğu yanı ortaya koydu Ali Ece. İnşallah O da televizyondan sanal menejerlik yapan diğer yorumculara benzemez.

Son olarak Digiturk’ün yeni yayın döneminde futbol programları bakımından çok çok zayıflamış olduğunu düşünsem de iki isim var ki bir nebze olsun maçlar haricinde verdiğim paranın karşılığını bana veriyorlar: Ali Ece ve Önder Açıkbaş.

WordPress.com'da Blog Oluşturun.
Entries ve yorumlar feeds.