>Iverson Yunanistan’a mı Geliyor?

Ağustos 4, 2009, 8:37 am | Basketbol, Euroleague, NBA kategorisinde yayınlandı | 3 Yorum

>Olympiakos henüz hiç bir takımla anlaşamamış olan Allen Iverson’a 2 senelik net 10 milyon değerinde bir kontrat önermiş. Gel kariyerin şampiyonluk görsün, reklamlarla ücretin katlansın, müritlerin oluşsun demişler. Iverson mid-level ve en az 2 senelik bir kontrat arayışında ki bu da vergiler çıkınca en fazla 2 sene ve 7-8 milyona denk gelir. Ben olsam kabul eder gelir, efsane olur Avrupa’da dönerdim. Gerçi şimdiden efsane ama kalplere kazıtmak kendini apayrı bir şey.

>NBA’den Kaçış ve Sebepleri

Temmuz 23, 2008, 3:45 pm | Basketbol, Euroleague, NBA kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakın

>Bazıları kapağı NBA’e atmaya çalışırken, bazıları da adeta kaçıyor ligden. İlk çatlak La Bomba idi, sonrası çorap söküğü gibi geldi. 30 takım az geliyor anlaşılan artık. Ya da bütçe uygulamasında çok büyük yanlışlar var. Bu ligde oynayacaksan önemli bir oyuncu olman gerek. Her maça giyinip çıkan 12 kişiden biri olabilmek çok büyük bir lütuf. Çok çalışmak, göze fazlasıyla girmek gerekiyor. Orada kalabilmek ve gözden düşmemek de aynı derecede zor. Bugünkü şartlarda bütçe 56 milyonun altında ve takımlarda maksimum 15 oyuncu paylaşıyor bu parayı. Her takımda en az 1 ya da 2 yıldız oyuncu olduğu düşünülürse bu paranın yaklaşık 25-30 milyonunu zaten bu babalar yiyor. Geriye kalan parayı da 13 kişiye böülüştürmek zorunda kalıyorsunuz. Hadi 12+3’ten sezonu çoğunlukta takım elbise ile ya da Geliştirme Ligi’nde geçirenleri en alt kalite ve minimum ücretli adamlar olarak sayalım. NBA’in minimum ücreti 750 bin $ civarında. Yani 2,25 milyonu cap filler denilen adamlara verilecek. bu durumda yaklaşık 30 milyon ve 10 kişilik yer kalıyor kadroda. Herkesi 3’lük adam bulmanız imkansız. Kadro içinde süper yıldız, önemli oyuncu, takım oyuncusu gibi kademeler mutlaka oluşmak durumunda. İlk beşinizde oynayacak 2 adama 25 küsür diğer 3’üne 9 milyon vermek dengeleri bozuyor. Bu yüzden mutlaka ihtiyaca göre takımlar farklı mevkilerdeki isimlere farklı paralar hatta kimi zaman gereksiz paralar vermek durumunda kalıyorlar.

Anlatılan bütün bu sıkıntılı sürece oyuncuların imza attıkları ücretlerin yaklaşık % 40’nın da vergilere gittiğini düşünürsek, aslında yuvarlak olarak 56 milyon dediğimiz NBA takım bütçeleri net olarak yaklaşık 34 milyona düşmekte. Son yıllarda iş adamlarının spora olan yoğun ilgisi, sponsorluk, reklam ve TV gelirlerinin artmasıyla Avrupa’da bunun tam aksi bir durum oluşmaya başladı. Birincisi Avrupa’da kontratlar net ücret üzerinden yapılmakta ve vergileri oyuncular adına kulüpler ödemekte. İkincisi ise Avrupa takımları için bir bütçe kısıtı ve NBA’deki gibi bir lüks vergisi uygulaması yok. NBA’de takımlar bütçe kısıtına uyabilmek için önemli isimlerden vaz geçip bunların yerlerini Geliştirme Ligi ve Draft’ten isimler katmaya çalışıyorlar. Sonuç istenmeyen bir şekilde çok iyi oyuncuların Avrupa’da kalması ya da orta ve üzeri oyuncuların NBA’de kazanacağından daha fazlası ve daha fazla oynama imkanını seçmesi oluyor.

Juan Carlos Navarro, Gordan Gricek, Carlos Delfino, Primoz Brezec, Victor Khryapa, Mario Kasun, seçildiği halde hiç gitmeyen Fran Vasquez, en son olarak da Childress ihtimali. Avrupa’nın en değerli isimlerinden Alaska asılılı Amerikalı Langdon kendisine bir çok teklif gelmesine karşın yine Rusya’yı ve daha fazla parayı seçiyor. Loren Woods gibi adamlar NBA’de alamayacakları paraları kazanıyorlar. Yakındır NBA’den kaçışların hızlanması. Bütçe kısıtı esnetilmeli artık, yoksa Euroleague>NBA günleri başlayacaktır. Abartmıyorum, vaktiniz olursa Amerikadaki Basketbol reytingleri ile Avrupa’dakileri bir kıyaslayın bakalım hangisi düşerken hangisi artışta.

NBA’den Kaçış ve Sebepleri

Temmuz 23, 2008, 3:45 pm | Basketbol, Euroleague, NBA kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakın

Bazıları kapağı NBA’e atmaya çalışırken, bazıları da adeta kaçıyor ligden. İlk çatlak La Bomba idi, sonrası çorap söküğü gibi geldi. 30 takım az geliyor anlaşılan artık. Ya da bütçe uygulamasında çok büyük yanlışlar var. Bu ligde oynayacaksan önemli bir oyuncu olman gerek. Her maça giyinip çıkan 12 kişiden biri olabilmek çok büyük bir lütuf. Çok çalışmak, göze fazlasıyla girmek gerekiyor. Orada kalabilmek ve gözden düşmemek de aynı derecede zor. Bugünkü şartlarda bütçe 56 milyonun altında ve takımlarda maksimum 15 oyuncu paylaşıyor bu parayı. Her takımda en az 1 ya da 2 yıldız oyuncu olduğu düşünülürse bu paranın yaklaşık 25-30 milyonunu zaten bu babalar yiyor. Geriye kalan parayı da 13 kişiye böülüştürmek zorunda kalıyorsunuz. Hadi 12+3’ten sezonu çoğunlukta takım elbise ile ya da Geliştirme Ligi’nde geçirenleri en alt kalite ve minimum ücretli adamlar olarak sayalım. NBA’in minimum ücreti 750 bin $ civarında. Yani 2,25 milyonu cap filler denilen adamlara verilecek. bu durumda yaklaşık 30 milyon ve 10 kişilik yer kalıyor kadroda. Herkesi 3’lük adam bulmanız imkansız. Kadro içinde süper yıldız, önemli oyuncu, takım oyuncusu gibi kademeler mutlaka oluşmak durumunda. İlk beşinizde oynayacak 2 adama 25 küsür diğer 3’üne 9 milyon vermek dengeleri bozuyor. Bu yüzden mutlaka ihtiyaca göre takımlar farklı mevkilerdeki isimlere farklı paralar hatta kimi zaman gereksiz paralar vermek durumunda kalıyorlar.

Anlatılan bütün bu sıkıntılı sürece oyuncuların imza attıkları ücretlerin yaklaşık % 40’nın da vergilere gittiğini düşünürsek, aslında yuvarlak olarak 56 milyon dediğimiz NBA takım bütçeleri net olarak yaklaşık 34 milyona düşmekte. Son yıllarda iş adamlarının spora olan yoğun ilgisi, sponsorluk, reklam ve TV gelirlerinin artmasıyla Avrupa’da bunun tam aksi bir durum oluşmaya başladı. Birincisi Avrupa’da kontratlar net ücret üzerinden yapılmakta ve vergileri oyuncular adına kulüpler ödemekte. İkincisi ise Avrupa takımları için bir bütçe kısıtı ve NBA’deki gibi bir lüks vergisi uygulaması yok. NBA’de takımlar bütçe kısıtına uyabilmek için önemli isimlerden vaz geçip bunların yerlerini Geliştirme Ligi ve Draft’ten isimler katmaya çalışıyorlar. Sonuç istenmeyen bir şekilde çok iyi oyuncuların Avrupa’da kalması ya da orta ve üzeri oyuncuların NBA’de kazanacağından daha fazlası ve daha fazla oynama imkanını seçmesi oluyor.

Juan Carlos Navarro, Gordan Gricek, Carlos Delfino, Primoz Brezec, Victor Khryapa, Mario Kasun, seçildiği halde hiç gitmeyen Fran Vasquez, en son olarak da Childress ihtimali. Avrupa’nın en değerli isimlerinden Alaska asılılı Amerikalı Langdon kendisine bir çok teklif gelmesine karşın yine Rusya’yı ve daha fazla parayı seçiyor. Loren Woods gibi adamlar NBA’de alamayacakları paraları kazanıyorlar. Yakındır NBA’den kaçışların hızlanması. Bütçe kısıtı esnetilmeli artık, yoksa Euroleague>NBA günleri başlayacaktır. Abartmıyorum, vaktiniz olursa Amerikadaki Basketbol reytingleri ile Avrupa’dakileri bir kıyaslayın bakalım hangisi düşerken hangisi artışta.

>Euroleague’de Türk Takımları

Temmuz 8, 2008, 4:09 pm | Basketbol, Euroleague kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakın

>Fenerbahçe 2. torbadan, Efes Pilsen 4. torbadan girdi kura çekimine ama kura sonucu sanki Efes 2.,Fener 4. torbadaymış gibi. Fener’in grubu çok zorlu, Union Olimpija’nın performansına göre ilk 4 dışında bile kalabilirler. Efes’e ise 2. torbadan Partizan’ın gelmesi tam bir şans. Efes mantıklı bir kadro kurarsa ilk 3’te yer bulabilir. Sonra daha detaylı bakarız, kadrolar şekillendikçe keza daha transferler bitmedi. Gruplar aşağıda:

C GRUBU

TAU Ceramica (İspanya)
FENERBAHÇE ÜLKER (TÜRKİYE)
Virtus Roma (İtalya)
Union Olimpija Ljubljana (Slovenya)
Dkv Joventut Badalona (İspanya)
Alba Berlin (Almanya)

D GRUBU

CSKA Moskova (Rusya)
Partizan Igokea Belgrade (Sırbistan)
Real Madrid (İspanya)
EFES PİLSEN (TÜRKİYE)
Armani Jeans Mılano (İtalya)
Panionios On Telecoms (Yunanistan)

Euroleague’de Türk Takımları

Temmuz 8, 2008, 4:09 pm | Basketbol, Euroleague kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakın

Fenerbahçe 2. torbadan, Efes Pilsen 4. torbadan girdi kura çekimine ama kura sonucu sanki Efes 2.,Fener 4. torbadaymış gibi. Fener’in grubu çok zorlu, Union Olimpija’nın performansına göre ilk 4 dışında bile kalabilirler. Efes’e ise 2. torbadan Partizan’ın gelmesi tam bir şans. Efes mantıklı bir kadro kurarsa ilk 3’te yer bulabilir. Sonra daha detaylı bakarız, kadrolar şekillendikçe keza daha transferler bitmedi. Gruplar aşağıda:

C GRUBU

TAU Ceramica (İspanya)
FENERBAHÇE ÜLKER (TÜRKİYE)
Virtus Roma (İtalya)
Union Olimpija Ljubljana (Slovenya)
Dkv Joventut Badalona (İspanya)
Alba Berlin (Almanya)

D GRUBU

CSKA Moskova (Rusya)
Partizan Igokea Belgrade (Sırbistan)
Real Madrid (İspanya)
EFES PİLSEN (TÜRKİYE)
Armani Jeans Mılano (İtalya)
Panionios On Telecoms (Yunanistan)

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.
Entries ve yorumlar feeds.