Neyiz Biz?
Aralık 9, 2010, 1:02 am | ozhano, STSL, Sıkıntı, teknik direktör kategorisinde yayınlandı | 2 YorumŞampiyonlar Ligi’nde akşam oynanan maçların sonuçlarına bakarken Shakhtar ilgimi çekti. Lucescu ile sürmekte olan başarılı sonuçlarına bir yenisini eklemiş ve Braga’yı da 2-0 yenerek grupta 15 puan ile bir üst gruba çıkmaya hak kazanmış. Galatasaray’da Beşiktaş’ta beğenilmeyen Lucescu kaç yıl oldu tam olarak bilmiyorum ama Ukrayna’ya her sezon yeni sevinçler tattırmaya devam ediyor.
Tabi bu sonucu görünce Türkiye’deki futbol alemi olarak nasıl bir yapıya sahibiz diye düşünürken değişik sonuçlar geldi aklıma.
Biz ne garip bir milletiz ki Lucescu gibi, Daum gibi, Gerets gibi vs. adamların arkasından tefleri çalarak göndeririz ama sıkıntıya düştüğümüzde ne hikmetse ilk akla gelen yine o arkalarından tef çalınan teknik direktörlerdir. Tabi bu olay oluşturulmaya çalışılırken Türkiye’yi ve Türk futbolunu iyi tanıyor kisvesi en çok kullanılan hatta tek kullanılan bahanedir. Gelirken de Havaalanında bu sefer davullarla zurnalarla karşılarız giderken küfür kıyamet yolladığımız adamı.
Biz ne garip bir topluluğuz ki, desteklediğimiz takımın yenmesi yetmez. Oyun olarak iyi oynamalıdır. 1-0 lık galibiyetler bize göre değildir. Tabi iyi oyunda yetmez galip de geleceksindir. Takım galip gelir, oyun olarak yeterli görülmez, pozitif futbol oynanmıyor naraları atılır. Takım iyi futbol oynar, pozitif futbol oynar ama yenilir bu sefer de tam tersi bağırışlar başlar.Biz ne acayip bir birlikteliğiz ki, yurtdışındaki x takımı taraftarları meşale yakınca sahayı yakınca, kulübüne maddi zarara uğratınca “şuna bak, bizde olsa ne cezalar verilirdi, insan değil bunlar…” deriz. Ama biz birbirimizi boğazlarız, keseriz; arkasından ağır tahrikten, ondan, bundan bahanelerin arkasına saklanarak yapılanı doğru değil ama olağan bir yola sokmaya çalışırız.
Tabi bir de yöneticilerimiz var. Biz de öyle değişik yöneticiler var ki, mevkilerini tanınma ve statü elde etme için kullanırlar. Başarı aslında onlar için bir ölçüt değildir. Çünkü çok iyi biliyorum ki, her kulüpte takımın başarısı nedeniyle hoşnut olmayan yöneticiler de var. Neden? Takımda işler yolunda olunca yönetici düzeltecek bir şey bulamaz, doğal olarak da ismi çok fazla medyada geçmez, yüzü çok fazla görünmez ekranlarda. O yüzden arada sırada takımda kaos olmasını ister ki, o da çıksın durumu düzeltsin, sonra birileri de onun sırtını sıvazlayıp takdir etsin helal olsun desin.
Bunun bir de medya tarafı var. Bizim o kadar ne üdüğü belirsiz bir medyamız var ki, dün beyaz dediğine bugün kara diyecek kadar düzgün bir medyadır. Aynı bazı yöneticilerde olduğu gibi medya için başarı en istenmeyen durumdur bir kulüp için. Çünkü kargaşa, sıkıntı olmayınca konuşulacak, yazılacak da fazla bir şey olmayacak doğal olarak.
Biz öyle acayip bir taraftar topluluğuzdur ki, uygun maliyetli yetenekli, geleceği parlak futbolcular isteriz, alınınca da yahu nereden geldi bu adam demekten de kendimizi alamayız. Tam tersi tanınmış, yüksek maliyetli futbolcular alınınca da bu sefer adamdan tek başına maçları almasını bekleriz. Olmayınca da acaba bizdeki bu adam bizim tanıdığımız olanı değil mi deriz. “Yahu angut, sen adamı senin takımının 10 kat daha iyisinde oynarken gördün, senin takımın ne ki adam ne kadar oynasın” demeyi de kendimize ya da tuttuğumuz takımın azametine! yakıştıramayız.
Biz öyle garip bir futbol alemiyiz ki, kulüpte sportif bir başarısızlık varsa kulüp içerisinde olsun olmasın herkes kendi dışında herkesi suçlar. Takım kötü gider; yönetici, t.d.yi futbolcuları ve azıcık cesaretliyse taraftarı suçlar. Takım kötü gider; t.d., yönetimi, futbolcuları ve taraftarı suçlar. Takım kötü gider, futbolcular, teknik direktörü, yönetimi suçlar. Hiçbir zaman hiç kimse suçu kendisinde bulmaz ya da sorunu çözmekte uğraşmaz, derdi, düşüncesi kendini mevcut olan nahoş durumdan sıyırmaktır her zaman.
İşte biz böyle oldukça on geri bir ileri devam ederiz. Sonra bir bakarız ne kadar da geride kalmışız, nereye gidiyor Türk Futbolu deriz, bunun nedenini de kendimize değil başkalarına atarız. Kendimizi dev aynasında görüp başı çeken ülkelerle laf çakıştırırız. Ama iş icraate gelince popomuzun üstüne oturtur o küçük gördüğümüz takımlar bizleri.
Efsane Geri Dönüyor!
Eylül 3, 2009, 2:21 pm | Futbol, kasımpaşaspor, ozhano, teknik direktör, TSL kategorisinde yayınlandı | 2 Yorum
>Efsane Geri Dönüyor!
Eylül 3, 2009, 2:21 pm | Futbol, kasımpaşaspor, ozhano, teknik direktör, TSL kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakın>

Hadi Karşılamaya! – Bir Haldun Üstünel Klasiği
Haziran 5, 2009, 12:45 pm | Futbol, Galatasaray, ozhano, teknik direktör kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakınVallahi de billahi de resmi sitede açıklama var. Site yaklaşık 10 dakikada açıldı.
Kendisini karşılamak ve “Hoşgeldin” demek için saat 17:00’da İstanbul Atatürk Havaalanı
Dış Hatlar Terminali’nde toplanıyoruz. (Gitsek mi acep Cenky?)
Herkesi bekliyoruz.
>Hadi Karşılamaya! – Bir Haldun Üstünel Klasiği
Haziran 5, 2009, 12:45 pm | Futbol, Galatasaray, ozhano, teknik direktör kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakın>Vallahi de billahi de resmi sitede açıklama var. Site yaklaşık 10 dakikada açıldı.
Kendisini karşılamak ve “Hoşgeldin” demek için saat 17:00’da İstanbul Atatürk Havaalanı
Dış Hatlar Terminali’nde toplanıyoruz. (Gitsek mi acep Cenky?)
Herkesi bekliyoruz.
>Türkiye Teknik Direktör Kıyım Ligi
Mayıs 22, 2009, 10:37 pm | Futbol, ozhano, teknik direktör, TSL kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakın> Türkiye Futbol Federasyonu gelecek sezon bazı uygulamalar düşünüyormuş bu vahim tabloyu değiştirmek için. Haydi hayırlısı…
T.S.L.’nin son üç takımına bakıldığında sorunun Teknik direktör olmadığı da apaçık ortaya çıkıyor.
(“Arada Çalışanlar” bölümünde kaçırdıklarım veya bilmediklerim olduysa affola. Malum bazı kulüpler artık işin cılkını çıkardı.)
Türkiye Teknik Direktör Kıyım Ligi
Mayıs 22, 2009, 10:37 pm | Futbol, ozhano, teknik direktör, TSL kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakın Türkiye Futbol Federasyonu gelecek sezon bazı uygulamalar düşünüyormuş bu vahim tabloyu değiştirmek için. Haydi hayırlısı…
T.S.L.’nin son üç takımına bakıldığında sorunun Teknik direktör olmadığı da apaçık ortaya çıkıyor.
(“Arada Çalışanlar” bölümünde kaçırdıklarım veya bilmediklerim olduysa affola. Malum bazı kulüpler artık işin cılkını çıkardı.)
>Süren’i Kim İşletti?
Mayıs 16, 2009, 12:38 am | Futbol, Galatasaray, haber, ozhano, teknik direktör kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakın> “Galatasaray’ın 13 Mayıs Çarşamba günkü Divan Kurulu toplantısında en ilginç açıklamalardan birini eski başkanlardan Faruk Süren yaptı. Süren, “Scolari’nin menajerinden bana bir e-mail geldi. Galatasaray’da seve seve çalışabileceklerini bildiriyordu. Bu e-mail’i hemen Başkan Adnan Polat’a yönlendirdim” dedi.
Süren’i Kim İşletti?
Mayıs 16, 2009, 12:38 am | Futbol, Galatasaray, haber, ozhano, teknik direktör kategorisinde yayınlandı | 2 Yorum “Galatasaray’ın 13 Mayıs Çarşamba günkü Divan Kurulu toplantısında en ilginç açıklamalardan birini eski başkanlardan Faruk Süren yaptı. Süren, “Scolari’nin menajerinden bana bir e-mail geldi. Galatasaray’da seve seve çalışabileceklerini bildiriyordu. Bu e-mail’i hemen Başkan Adnan Polat’a yönlendirdim” dedi.
>Sorular…..
Nisan 28, 2009, 2:26 pm | Galatasaray, ozhano, Sıkıntı, teknik direktör kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakın> Ey Cenky Hocam!
Her zaman Bülent Korkmaz’ı övdün bana. Buyur bakalım sana sorular:
1. Bülent Korkmaz’la çıktığımız hangi maçı rahat rahat seyrettin?
2. Bülent Korkmaz’la hangi maçı iki farklı kazandık?
3. Skibbe zamanında zevk veren maçları mı yoksa şu anki sistemi mi tercih ediyorsun?
4. Sadece vefa olsun diye koskoca klüp daha palazlanmamış bir teknik adama teslim edilir mi?
5. Eğer amaç vefa ise neden Arif değil de Bülent getirildi?
6. Skibbe olsaydı şu anda ne durumda olurduk?
7. Bırak Skibbe’yi takımın başında Bülent yerine ben olsaydım şu anda ne durumda olurduk?
8. Cevat Hoca mı Bülent mi?
9. Sence takımda Bülent’i seven bir tane yabancı var mı?
10. Takımda Bülent’i seven kaç Türk var?
11.Skoru korumaya yönelik futbol sence Bülent’in eseri mi yoksa futbolcuların kendilerine olan güvenlerinin sarsılmasından mı kaynaklanıyor?
12. Bülent Korkmaz Galatasaray futbol takımına şu ana kadar ne verdi?
13. Bülent Korkmaz Galatasaray’dan şu ana kadar neler götürdü?
14. Bülent Korkmaz sezon başında bu takımın başında olsaydı sezon başı gelen hangi futbolcuyu ya da futbolcuları istemezdi?
15. Sence futbolcunun sevmediği bir teknik adam başarılı olabilir mi?
16. Bülent’in teknik taktik bilgisi hakkında yorumun nedir?
17. Hala daha gelecek sezon takımın başında Bülent’in kalacağına inanıyormusun?
18. Bülent’i ne zaman desteklemeyi sona erdirirsin?
19. Bülent ne yaparsa desteklemeyi sona erdirirsin?
Cevaplamak ya da cevaplamamak senin elinde hocam. Ama ben bekleyeceğim…
Sorular…..
Nisan 28, 2009, 2:26 pm | Galatasaray, ozhano, Sıkıntı, teknik direktör kategorisinde yayınlandı | 1 Yorum Ey Cenky Hocam!
Her zaman Bülent Korkmaz’ı övdün bana. Buyur bakalım sana sorular:
1. Bülent Korkmaz’la çıktığımız hangi maçı rahat rahat seyrettin?
2. Bülent Korkmaz’la hangi maçı iki farklı kazandık?
3. Skibbe zamanında zevk veren maçları mı yoksa şu anki sistemi mi tercih ediyorsun?
4. Sadece vefa olsun diye koskoca klüp daha palazlanmamış bir teknik adama teslim edilir mi?
5. Eğer amaç vefa ise neden Arif değil de Bülent getirildi?
6. Skibbe olsaydı şu anda ne durumda olurduk?
7. Bırak Skibbe’yi takımın başında Bülent yerine ben olsaydım şu anda ne durumda olurduk?
8. Cevat Hoca mı Bülent mi?
9. Sence takımda Bülent’i seven bir tane yabancı var mı?
10. Takımda Bülent’i seven kaç Türk var?
11.Skoru korumaya yönelik futbol sence Bülent’in eseri mi yoksa futbolcuların kendilerine olan güvenlerinin sarsılmasından mı kaynaklanıyor?
12. Bülent Korkmaz Galatasaray futbol takımına şu ana kadar ne verdi?
13. Bülent Korkmaz Galatasaray’dan şu ana kadar neler götürdü?
14. Bülent Korkmaz sezon başında bu takımın başında olsaydı sezon başı gelen hangi futbolcuyu ya da futbolcuları istemezdi?
15. Sence futbolcunun sevmediği bir teknik adam başarılı olabilir mi?
16. Bülent’in teknik taktik bilgisi hakkında yorumun nedir?
17. Hala daha gelecek sezon takımın başında Bülent’in kalacağına inanıyormusun?
18. Bülent’i ne zaman desteklemeyi sona erdirirsin?
19. Bülent ne yaparsa desteklemeyi sona erdirirsin?
Cevaplamak ya da cevaplamamak senin elinde hocam. Ama ben bekleyeceğim…
>Bülent Korkmaz-CENGAVER
Şubat 24, 2009, 11:13 pm | Futbol, Galatasaray, ozhano, teknik direktör kategorisinde yayınlandı | Yorum bırakın> Bülent Korkmaz…Cengaver…Çıkan koluyla devam ettiği maç sonunda değil çok öncelerde bu lakabı hak etmişti büyük kaptan. Ya da o maçtan sonra ona verilen bu lakabın ne kadar yerinde olduğunu anlaşıldı. Bülent Korkmaz’ ın Galatasaray’ a yaptıkları tartışılamayacak bir konu zaten. Zira ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Gelgelelim bugüne… Adnan Polat ve ekibi sezon başında oldukça iddialı bir kadro kurdular. Çoğu Galatasaray taraftarı için rüya kadro tekrar kurulmuştu ve o meşhur 2000 ruhu geri gelmişti ki bana göre de öyleydi. Fakat getirilen teknik direktörü görünce Galatasaray’ ın bu sezon ligi şampiyon olarak bitiremeyeceği kanaatine varmıştım. Şu ana kadar da yanıldığım söylenemez. (Skibbe beyefendi bir adam olmasına rağmen Galatasaray’ ın, Leverkusen gibi bir takımdan 5 yediği için belki de, büyüklüğünü anlayamamıştı. Çıkardığı kadrolardan tutun da demeçlerine kadar herşey bunu doğrular nitelikteydi. ) Çoğu Galatasaray taraftarı da böyle düşünmeye başlamıştı. Peki hata neredeydi?Bir futbol takımının başarılı olması için öncelikle istikrar şarttır. Nitekim Fatih Terim döneminde 4 sene üstüste şampiyonluk ve nihayetinde UEFA ve SUPER KUPA’nın gelmesinin sebebi ne olursa olsun yönetimin Terim’ e destek vermesiydi. Ardından gelen Lucescu’ ya da aynı destek verilseydi (o da seçim oyunlarına kurban gitti) Galatasaray şu an bulunduğu yerden çok çok daha iyi yerlerde olurdu-ki Super kupayı o getirdi- Peki neden Skibbe için “yönetim destek vermeliydi” diyemiyorum?Sebebi açık. Skibbe’ de o vizyon yok da ondan. Yardımcıları görevden alındığında masaya yumruğunu vurabilseydi şu an bunlar olmazdı. Nitekim vuramayışı onun sonunu getirdi. Sahadaki futbolcu da bunun farkındaydı. Son Kocaeli maçında futbolcuların oynamaya çalıştığı şeyden belliydi hocanın sözünün geçerliliği.Peki Skibbe’ yi gönderme cesareti gösteren yönetim bundan sonra ne yapar? Bir kere Skibbe’ den daha kötü olamayacağı için Bülent Hoca’nın bir şansı var.Fakat tahammül gösterilmesi gerekir. Ama getiriliş şekline baktığımda sanki günü kurtaarmak için getirilmiş gibi geliyor bana.Açıkçası ben Bülent Hoca’ nın şu ana kadarki teknik direktörlük kariyerine baktığım zaman bu yükü kaldırabileceğini düşünmüyorum. Bunun dışında bence Lincoln, Baros,Kewell gibi futbolcularla sorun yaşayacaktır.Çünkü egosu çok fazla olan biri. Bir Hakan Şükür değil tabi. Takımda otorite kurmak için başka arayışlara girerse Lincoln gibi disiplini sevmeyen oyuncularla ters düşecektir.Eğer yönetim hocaya sabreder ve seneye de Lincoln’ ü satarsa seneye bu takım daha iyi olur. Özellikle Lincoln dememin sebebi Bülent Hoca’nın önceki demeçleri değil Lincoln’ ün bugüne kadar yaptıklarıdır. Kaldıki ikinci yarıda sergilediği futbol da beni destekler nitelikte. Avrupa’ da sergilenen futbolun sebebi ise Avrupa’ nın vitrin olmasıdır. Aman bırakın kendini göstersin de daha fazla zarar etmeden kurtulalım Lincoln’ den. Daha doğrusu disiplinsizliğinden.Kısacası cengaverin ne yapacağı başta futbolcularla kurduğu ilişkilere, sonra taraftara ve tabiki aldığı skorlara bağlı.Aksi halde onun da ipi çekilir.Zira Türk futbolu bu çarkta kimleri öğütmedi ki…
Bülent Korkmaz-CENGAVER
Şubat 24, 2009, 11:13 pm | Futbol, Galatasaray, ozhano, teknik direktör kategorisinde yayınlandı | 2 Yorum Bülent Korkmaz…Cengaver…Çıkan koluyla devam ettiği maç sonunda değil çok öncelerde bu lakabı hak etmişti büyük kaptan. Ya da o maçtan sonra ona verilen bu lakabın ne kadar yerinde olduğunu anlaşıldı. Bülent Korkmaz’ ın Galatasaray’ a yaptıkları tartışılamayacak bir konu zaten. Zira ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Gelgelelim bugüne… Adnan Polat ve ekibi sezon başında oldukça iddialı bir kadro kurdular. Çoğu Galatasaray taraftarı için rüya kadro tekrar kurulmuştu ve o meşhur 2000 ruhu geri gelmişti ki bana göre de öyleydi. Fakat getirilen teknik direktörü görünce Galatasaray’ ın bu sezon ligi şampiyon olarak bitiremeyeceği kanaatine varmıştım. Şu ana kadar da yanıldığım söylenemez. (Skibbe beyefendi bir adam olmasına rağmen Galatasaray’ ın, Leverkusen gibi bir takımdan 5 yediği için belki de, büyüklüğünü anlayamamıştı. Çıkardığı kadrolardan tutun da demeçlerine kadar herşey bunu doğrular nitelikteydi. ) Çoğu Galatasaray taraftarı da böyle düşünmeye başlamıştı. Peki hata neredeydi?Bir futbol takımının başarılı olması için öncelikle istikrar şarttır. Nitekim Fatih Terim döneminde 4 sene üstüste şampiyonluk ve nihayetinde UEFA ve SUPER KUPA’nın gelmesinin sebebi ne olursa olsun yönetimin Terim’ e destek vermesiydi. Ardından gelen Lucescu’ ya da aynı destek verilseydi (o da seçim oyunlarına kurban gitti) Galatasaray şu an bulunduğu yerden çok çok daha iyi yerlerde olurdu-ki Super kupayı o getirdi- Peki neden Skibbe için “yönetim destek vermeliydi” diyemiyorum?Sebebi açık. Skibbe’ de o vizyon yok da ondan. Yardımcıları görevden alındığında masaya yumruğunu vurabilseydi şu an bunlar olmazdı. Nitekim vuramayışı onun sonunu getirdi. Sahadaki futbolcu da bunun farkındaydı. Son Kocaeli maçında futbolcuların oynamaya çalıştığı şeyden belliydi hocanın sözünün geçerliliği.Peki Skibbe’ yi gönderme cesareti gösteren yönetim bundan sonra ne yapar? Bir kere Skibbe’ den daha kötü olamayacağı için Bülent Hoca’nın bir şansı var.Fakat tahammül gösterilmesi gerekir. Ama getiriliş şekline baktığımda sanki günü kurtaarmak için getirilmiş gibi geliyor bana.Açıkçası ben Bülent Hoca’ nın şu ana kadarki teknik direktörlük kariyerine baktığım zaman bu yükü kaldırabileceğini düşünmüyorum. Bunun dışında bence Lincoln, Baros,Kewell gibi futbolcularla sorun yaşayacaktır.Çünkü egosu çok fazla olan biri. Bir Hakan Şükür değil tabi. Takımda otorite kurmak için başka arayışlara girerse Lincoln gibi disiplini sevmeyen oyuncularla ters düşecektir.Eğer yönetim hocaya sabreder ve seneye de Lincoln’ ü satarsa seneye bu takım daha iyi olur. Özellikle Lincoln dememin sebebi Bülent Hoca’nın önceki demeçleri değil Lincoln’ ün bugüne kadar yaptıklarıdır. Kaldıki ikinci yarıda sergilediği futbol da beni destekler nitelikte. Avrupa’ da sergilenen futbolun sebebi ise Avrupa’ nın vitrin olmasıdır. Aman bırakın kendini göstersin de daha fazla zarar etmeden kurtulalım Lincoln’ den. Daha doğrusu disiplinsizliğinden.Kısacası cengaverin ne yapacağı başta futbolcularla kurduğu ilişkilere, sonra taraftara ve tabiki aldığı skorlara bağlı.Aksi halde onun da ipi çekilir.Zira Türk futbolu bu çarkta kimleri öğütmedi ki…
WordPress.com'da Blog Oluşturun.
Entries ve yorumlar feeds.